Akciğerin içindeki tüpler, oksijenin tüm akciğere dağılmasını sağlar. Akciğerler kedinin her iki tarafmda ve diyaframın tam üstünde yer alır. Diyafram kedinin soluk alma hızını kontrol eder. Soluk boru¬su bir anlamda akciğerlerin havalandırma sistemi olarak kabul edilebilir. Dışarı atılması gereken kirli hava ve alınması gereken temiz hava, diyaframın kontrolünde soluk borusu aracılığıyla taşınır. Solunum sitemini oluşturan organlar birçok kedi hastalığının da hedefidirler.
Kedi bıyığı Oya da Latince adıyla vibrissae) kalın kedi tüyünden iki-üç kat kalındır. Burun bölgesin¬de, üst dudağın yanlarından çıkan bıyıklar yine kedi tüyüne kıyasla üç kat daha derine gömülüdürler. Kökleri sinir sistemi ile ilinti halindedir. Bıyıklar tarafından algılanan bir hareket hemen köklerden si-nirlere ve oradan beyine iletilerek, alınacak pozisyon konusunda bilgilendirme ve uyarı işlevi görür.
Kediler bir şey içerken dillerini inanılmaz bir hızla kullanırlar. Dil hızla suya dalar ve çıkar. Bir anlamda fillerin su içmesine benzer. Ağız suya değdirilmez, su dil aracılığıyla (fillerde hortum) ağza taşınır. Kedilerin dili zımpara gibidir. Üzerinde onlarca küçük odacıklar vardır ve su içme sırasında bu odacıklar su ha-vuzcuklarına dönüşür. Suya dalan dilin üzerindeki odacıklar su ile dolar ve taşımada dökülmemesi için dil ağza doğru bükülür. Dil aynı zamanda lapa yiyeceklerin yenmesinde de aynı işlevi görür.
Bir kedinin kalbi dakikada 100 ila 200 kere atar. Kalp kapakçıkları hızla açılıp kapanır. Bu sırada eşit ölçüde kan kalbe alınır ve kalpten damarlara pompalanır; kandaki karbondioksit temizlenerek kana oksijen verilmesi sağlanır. Kalp bu anlamda solunum sistemiyle işbirliği içinde çalışır.Kalp sol ve sağ bölüm olmak üzere iki parçadan oluşur ve her iki bölüm de aynı hızda çalışır.


Kediler doğduklarında 26 diş ile doğarlar ve erişkin olduklarında diş sayısı 30’a tamamlanır. Doğumdan sonra 6 ay içinde dişler yenilenir. Kedilerin damakta 2 kedi dişi, 6 ön-diş, 6 ön-azı diş ve 2 azı diş bulunur (16 diş damakta). Çenede ise 2 küçük kedi dişi, 6 küçük ön-diş, 4 küçük ön-azı diş ve 2 küçük azı diş vardır (14 diş çenede). Ön dişler yiyeceği kavramada, köpek dişleri ise hem yiyeceği kavramada hem de savunmada kullanılır. Kedi dişleri, kedinin dişleri arasında en duyarlı olanıdır.
Kedi beyni 20 ile 30 gram arasındadır. Ama diğer memelilerle kıyaslandığında beyni bedenine göre en büyük olan memelidir. Beynin büyüklüğü ile zeka arasında bir bağlantı olsa da örneğin suya dalabilen kuşların beyni diğer kuşlara göre yaptıkları eylemin karmaşıklığı sebebiyle daha büyüktür. Beynin büyüklüğüyle zeka arasında her zaman için birebir ilinti kurmak doğru değildir. Sözgelimi kediler, kendilerinden çok daha iri olan aslanlarla kıyaslandığında daha zekidirler. Öte yandan kedigiller ailesindeki canlıların beyin yapısı inanılmaz derecede benzerlik gösterir.
Kediler mükemmel bir kulağa sahiptirler. Hani şu bestecilerin “müzik kulağı var” dedikleri türden; işittiklerini tek tek ayrıştırıp değerlendirebilirler. İşitme kediler için hem güvenlikleri (tehlikeden kaçma anının tespiti) hem de avlanmaları (besin olacak canlının yerinin tespiti) için önemlidir. Kediler insanlardan da köpeklerden de daha iyi işitirler. İnsanlar 20 Hz’e kadar sesleri işitirken, köpekler 40 Hz’e kadar sesleri işitir. Ama kediler için bu sınır 60 Hz’dir. Bu, metrelerce uzaktaki bir böceğin yürüyüşünün ya da saklanan bir farenin soluğunun duyulmasıdır.
Patiler kediler için hareketin ve dengenin temelidir. Tırmanmak, kazmak, savunmak, savaşmak ve spreylemek (cinsel sıvı atımı) için patilere ihtiyacı vardır. Bir kedinin patisi ayağının en son kemiğine bağlıdır. Pençeler esnek ve dönebilirdir. Böylelikle en iyi tırmalama açısını rahatlıkla yakalarlar. Pençeler protein ve keratin dolu bir deri ile çevrilidir.
“Kedi Gözü” deyimlere geçecek ve çeşitli adlandırmalara girecek kadar hayranlık uyandırır. Kediler, gözleri ve görme yetenekleriyle ayırt edilirler. Bir kedinin gözü doğumdan yedi ila on gün sonra açılır. İki ay içinde de gerçek rengini alır.


Genel Anatomi

Genellikle kedilerin -Manx ve Japon Bobkuyruk haricinde iskelet sistemi birbirinin aynıdır. 230 kemikten oluşan iskelet sistemi insanınkinden oldukça farklı olup, iskeletler arası oluşumlar vücudun esnemesine izin verecek şekildedir. Boyun bölgesi özellikle insanlardan farklıdır. İnsanların boyun bölgesindeki sabitlik kedilerde yoktur. Böylelikle boyunlarını rahatlıkla geniş açıyla çevirebilir, tırmanırken, saldırırken omuzlarını iyice geriye alarak bedenlerine kolaylıkla aerodinamik bir etki kazandırır.

Fizyonomi

Ortalama değerler esas alındığında yetişkin erkek kediler 3.5 ile 7 kilogram arasında olurken, dişi kediler 2.5 ila 4.5 kilogram arasındadır. Enleri ortalama 30 santim, uzunlukları ise 80 santim civarındadır.

Fizyonomileri açısından üç kategoriye ayrılabilirler,
•Tıknazlar

Örnek: İran, İngiliz Kısa Tüylü Yuvarlak kafa, kısa bacaklar, geniş omuz
•Atletikler

Örnek : Devon Rex, Comish

Daha az yuvarlak kafa, ortalama uzunlukta bacaklar
•İnce Uzunlar

Örnek: Siyam
Uzun kafalı, ince uzun bacaklı, dar omuz

Kedilerde baş bölgesi, sağlam kemiklerle güvenlik altına alınmıştır.

Gözler saldırıda yara almaması için içerliktir ve avı gözleyebilmek için geniş ve büyüktür (kediler, başla-rıyla kıyaslandığına en büyük gözlü memelidir). Gözlerinin uzaklık duyarlılığı yüksek ve keskindir. Karanlıkta insanlardan 6 kat daha iyi görürler.
Kulaklar duymaya karşı son derece hassastır. İnsanoğlunun duyamadığı sesleri rahatlıkla duyar ve kaynağını rahatlıkla ayrıştırabilir. Köpeklerden bile daha iyi duyarlar.
Kuvvetli keskin dişleri vardır. 30 tane dişi vardır.
Koku alma duyuları yüksek olmakla birlikte köpeklerinki daha yüksektir.
Kedilerin kuyruğu hem vücut dili hem de denge açısından önemlidir.
Ön patiler koşmak için ideal bir esnekliğe tabidir. Arka patiler ise sıçramada yaratılacak ivmeyi arttırıcı bir fırlatma gücüne sahiptir. Saatte 30 kilometre hızla koşabilirler.